4 Kasım 2011 Cuma

Kelebek Etkisi


Bugun,
Iyi ki dogdunuz, dogacaktiniz ya da dogacaksiniz...

Tekirdag'daki bir kelebegin kanat cirpisinin Boston'da firtina cikarmasi gibi...
Onlar derler ki; d (f t(x), f t (y) ) > exp(at) d (x,y) 
Haydi oradan, hemen kaleme sarilmaya luzum yok!

Sadece bir gun yasayabilen bir kelebegin hikayesi bu.
O bir gunun buradaki yillara es deger oldugu...
Onlar derler ki; E = mc2
Beyler, lutfen artik birakin su kalemleri... Masanin tam ustune, birbirizin onune koyun.

Hepiniz o kalemleri birbirinizin onune koyacak kadar degerlisiniz. Soylediginiz her kelime, yaptiginiz her davranis, her enerji...
Sadece kendinize ve birbirinize yaptiginiz o "Kelebek Etkisi"!
Kalemi koymadan onceki o suphe...
Ama fark ettim ki, niyetlerimizi bile goremeyecek kadar aciz oluyoruz.
Olmayan niyetleri yaratiyoruz, baskalarinin(!) niyetlerini aliyoruz.
Ustelik gercek niyetleri bilmek varken!
Ama aslinda kozanin icindeyken basliyor olay.
Daha cikmadan biliyoruz bazi seyleri.
O yuzden itmeye luzum yok...
Kanat cirpacak kadar yorgunuz ya da cirpamayacak kadar yeni dogmusuz.
O yuzden iyi ki varsiniz! 

Aksini soyleyenler, size minettar olmayanlar (ya da onlara yaradiginiz icin minettar olanlar!) ve sadece kendi kanatlarini umursamadan cirpip firtina yaratanlar... Size bir cift sozum var;

Unutmayin, siz de kelebeksiniz... Diger kelebeklerden ne istediginizi bilmiyorum ama o bir gunun sonunda kanatlarinizin altinda hic bir sey olmayacak! Geriye hos(?) bir meltem esintisi kalacak...

*Dogum gunleri ve dogmama gunleri...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder