21 Aralık 2012 Cuma

P.S. (Utaristan HK)


Utaristan... Burasi insanlarin beni gercek anlamda tanismadan taniyacagi ve algilayacagi bir yer olacak. Benim kimligim, oz-kimligim gibi. Utaristan'a sadece yazmak istedigim icin yaziyorum. Ne insanlar okusun diye ne de begensinler diye yaziyorum. Estetik degerler ve analitik okuma-anlama uzerine hic bir beklentim yok. Umrumda da degil...  Zaten Utaristan'i cok az kisiyle paylasirim. Onu okuyacak kisileri bilirim ve okumak isteyenleri. Benim icin bir sir degil bu. 60' kusagi gibi gunluk tutamiyorum. Dalgin ve kafasi fuzyon bir adamim ben, kaybederim ya da kendisi kaybolur.  Eski topraklar gibi  ~sonra bulanlar okusun~ diye de saklamam. Okumak isteyen okur, bakar, dinler. Sonucta bu da teknolojinin nimeti degil mi? Mektup desen, kitap desen onlar bile oyle. Insan bedeni disindaki ozdekler bunlar!

Insanlar benim "puzzle" gibi oldugumu soylerler. Pek anlasilir bir insan degilim galiba. Dogrudur, puzzle'in parcalarini birlestirdiginizde ortaya bembeyaz bir tablo cikiyor. Bu kadar kolay bir seyi gormek icin mi bu kadar zordu puzzle!? Aslinda beyazi secmek ve ayirt etmek zordur cunku desenden(?) cok puzzle'in 2 boyutlu gorunen 3 boyutlu yapisina kayar akliniz. O yuzden birlesecek en mukemmel parcalari secmektir asil amac. Ama uzeri desenli oldugunda kolaydi degil mi? Utaristan'a her girdiginizde onceden gormediginiz bir seyi fark edersiniz. Ben bile sonradan goruyorum onlari. Eskiden yapilan seyler ilerde cok farkli ideler kazaniyor. Onlar da edebi varliklar gibi benimle birlikte yasiyorlar ve gelisiyorlar sanki. Bazi arkadaslarim yazilarimin karamsar ve karsit fikirler barindirdigini ve/ya hayatimin bir kisminin mutsuz, dramatik ve olumsuz bir bicimde gectigini dusunebilir. Kesinlikle oyle degil... Hayatimda olan her seye tek tek sukur ediyorum. Butun yasadiklarima ve yasayacaklarima. Her sey olmasi gerektigi gibi, beni "ben" yaptigi gibi. Cemberimdeki insanlar, yasadigim yerler...  Hepsi cok guzel, rafine ve paylasilasi, nitekim onlari da insanlarla paylasiyorum zaten. Burada ise kimseyle paylasmadiklarimi paylasiyorum. Eger bu acidan bakacak olursak su an yazdigim bu yazi bile size ironik gozukebilir.

Cevremdeki insanlar bazen yazilarimi paylasiyorlar ve etkileniyorlar. Insanlik hali onur duyuyorum tabii. Ben de bazilarini paylasirim uygun zamani geldiginde sanki gecmisten gelecege yazilmislar gibi. Utaristan fikrine cok sevdigim bir insanin sayesinde baslamistim ve iyi ki de yapmisim. Utaristan'in en buyuk ozelligi yazdigim her seyin "gercek" olmasi. Hayal urunu olarak sifatlandirilan seyler barindirmaz. Belki tabirlerim oyle olabilir ki o da isin orkestrasyonu. Size dolayli yoldan bir sey anlatmam, anlatmaya da calismam. Ilk once kendime anlatirim. Cogu zaman benim de elimde puzzle'in bir kac parcasi kaliyor ne yalan soyleyeyim. Kelimelerin dogasi bu, ben ne yapabilirim ki?

Ilerleyen zamanlarda Utaristan'i yabanci dillere de cevirmeyi dusunuyorum. Ingilizce'den baslayip, Wintu-nomlaki, Arikapu , Andoa diye gitmeyi planliyorum. Saka bir yana yazdiklarimi merak eden yabanci arkadaslarim da oluyor. Kizil-derili dili olmasa bile idari bir dil olacak artik. Belki de kendi dilimi yaratmaliyim! Ayrica Turkce karakter de kazandirsam iyi olacak gibi!


Utaristan'i ziyaret eden herkese tesekkur ederim.  Dilerim yazdigim bu yukari ceken eksenli dip not  biraz olsun aciklayici olmustur. Aklima gelmisken, yakinda vize de kalkacak zaten(!)

Utar

19 Aralık 2012 Çarşamba

Yikinti

"Sana rastladığım sıralar yıkıntılıydım.
Sen onardın beni.
Tuttun elimden kaldırdın.
Ben de ekmek gibi öptüm alnıma koydum seni.."

Cemal Süreya

14 Aralık 2012 Cuma

Olmayan Sir

Evet~evet,
Kendim icin olmayandi o.
Zaten pek kimse de bilmez beni,
Sormazlar o kadar.
Biz neler atlattik, kaybettik ...
Korumaya calismaktir kendimizi, butun o emekler, siginak duvarlari!
Dis etkenler yikici, urkutucu ve soguk.
Tanidiginizdan degil ,
Tanimadiginizdandir uzerimdeki sozler ve gozler!
Ben dil doksem ne yazar?
Kitap yazsam, kim okur?

Dertleri pek paylasmadan gomenlerdenim.
Geri kazdigimda bulamadigim, kayip olanlardan.
Kimine gore cocuk oyuncagi,
Kimine gore cekilmez bir dunya.

Simdi ise,
Sizden bir anlayis beklemiyorum.
Bekleseydim,  yasatamazdim ziyaret ettigim bu mahfasi...
Boyle olsun bu seferlik!
Bize boyle verilmis bu sahne.
Agir darbeleri gordukce guclendi bu gulle.
Bundan daha fazlasinda ortaya cikacak olan;
Beyaz cuce,
Sonrasinda ise kara delik...

Yakin olmakta uzak olmak kadar zor.