21 Mayıs 2010 Cuma

Bir dakika...



Hayati baslatan olay, bir dakika icerisinde gerceklesir, hatta belki evreni bile...


Bir zamanlar daha bir dakika yokken, dakika kavramini yarattilar,
O kucuck zaman dilimi olan bir dakika icerisinde insanlarin yillarini ve geleceklerini degistirdiler,
Bazen milyarlarca kisi o bir dakikadaki o an icin ayni dilekle bekler,
Kimisi bir dakika da dunyaya goze acar sevinc gozyaslari ile, kimisi kapatir,
Herkes aradigi o ana bakmak icin saatine gozunun bir ucuyla heyecanla , uzuntuyle veya beklentiyle bakar,
O dakika icerisinde Liderler secilir,
Komutanlar bir dakika icerisinde kararlar alip onlarca,bazen onbinlerce askerlerini kaybeder veya bir dakikada yanlis kararlar vermis komutani hezimete ugratir,
Kimisi bir dakika icerisinde bir seye baglanma ihtiyaci duyar, o bosluk ona yillarca gibi gelir,
Bir dakika icerisinde uygarliklar bile yok olabilir,
Bazen bir dakikanin hic bitmesini istemez,
Bazen bitmesi icin cigliklar atilir derinden,
O kucuk anda, lezzeti essiz olan lokmalar yenir, bazilari onlari yaratmak icin dakikalarca ugrasir,
Kimi zaman o Muzigi dinlemek icin o bir dakika gelir,
Kimi zaman gorsel bir haz almak icin,


Bazen o bir dakika icerisinde insan oldugunu hatirlar,
Ama o bir dakika icerisine sozler sigmaz, sadece hissetmek bile yeterlidir,
Anlatmak istediginde, bir dakikanin yetmeyecegini bile bile birseyler soylemek ister,
Hayati boyunca dusunecegi herseyi sadece o ana birakmak, serbest birakmak...
Sozler ile, kitaplar ile , romanlar ile anlatilamayacak kadar guzeldir,
Gorunmeyecek bir dakikadir o, varligi bile hissedilmeyecek kadar yogun bir dakika,
Kabul edilemeyecek kadar mukkemel ve narin bir dakika,
Son bir dakikaya kadar umutla sayilan,
Tarif edilemeyecek kadar ozlem ve ask dolu olan,
O ister istemez gelen goz yasinin bile sebebini cozemedigimiz, o dakika...

Sadece 1 dakika!