Should not say "You are the 1!"
20 Mayıs 2012 Pazar
3 Mayıs 2012 Perşembe
En zor yolculuk
Ellerimi cebime atip yurudugumde ellerimin kayboldugu bir
gundu. Ne ellerimi bulabildim, ne de kendimi… Dev bir demir parcasi elime
carpti. Sarsintilar, sancili bir kapinin kurtulus anahtari sanki. Elim orada
dugumlendi, demir yigininin altinda kaldi. Cikartamadim, kurtaramadim onu…
Bilmedigim kentlerin hic yasamadigim insanlari ile
yasiyordum. Uc saat kalmisti ancak bende hissedilen uc yil gibiydi. Bekliyordum
arada bir, dis dunyanin nasil gorundugunu bilmeden ic dunyasinda kalan bir
Polyanna gibi. Gectigim yerlerden sayisiz kere yeniden gecerken, gecmisten gelen
kareler kapatti onumu. Binalar, zeminler… Bibirine baglandi hepsi kusursuzca!
Tanri olmaliydi farkli zamandan gelenleri bir zaman havuzuna toplayan. Butun
yasantim ve kentlerim o kucucuk kasabaya zincirlenmisti. Yapmam dedigimi yapmis
gibi kuruyordum. Parca parca kopuyordum dunyadan. Genzim, yasam kaynagim olan
suyu o ana kadar sanki hic icmemiscesine iskence ediyordu bana. Susuz biraktin
bedenin! Yasam kaynagindan cok onu ceken miknatislara kaptirdin kendini!
Su oldum… Hic bu kadar acitmamisti su, rahatlattigi kadar.
Yasami verdigi kadar benden verdigini de almisti o anda. Su arayan telef
olmus bir surunun meteor carpmasi sonucu kaynak suyunu bulmasi kadar mucizeydi.
O uc saatlik bir yolculuk degil, goc olmustu benim icin. Nereye oldugunu ise,
bilmiyorum …
Yol
zifiri karanlikta
senden once vardigim,
gozum kapali bildigim yollar.
kordum ya ben! gormezdim...
simdi oraya gitsek
adim atmak bile zor.
o yuzden,
zifiri karanligi bekliyorum
isik sana yol gosterir,
karanlik ise bana.
alisamadim ben gormeye,
alisamadim…
Peki ya muzik yapamamak?
Muzigi sevmek zor benim icin. Meslek olarak goremedigimden olsa gerek. Zor geliyor bazen sevmesi, calmasi ve yaratmasi. Cocuk
oyuncagi bir seyin yasiniza uymamasi gibi. Guzel muzik yapmak bu kadar zor mu?
Ya da amaca gore muzik yapmak mi hayatimiz? Peki ya yaptigimiz her sey muzigin
kendisiyse? Bazen dusunurum, boyle milyarlarca yil sonra muzik kavrami nasil
olacak diye bos bos...
Bir muzik yapsam bu zamandan olmasa, ne uzun ~ ne kisa…
Tarzi, ritmi, melodisi, armonisi… Hic biri olmasa… 4’33’’ gibi de olmasin… Ne
akustik, ne analog, ne de dijital. “Utar” gibi olsa insanlarin hayatinda
duyduklarinda tanimaya basladigi, benimsedigi. Ben anlatmaktan tukendigimde
beni tinlatsa . O zaman iste “hic boyle dusunmemistim!” desek… Teknik zorlugu da
icimizde sakli kalsa… Dinlemeye hazir olmadan duysak… Roman okur gibi
hayatimizdan bir seyler aramadan yorumlasak…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)