1 Temmuz 2012 Pazar

Siginak


Zamani geldiginde oraya siginacagimizi biliyorum. Nerede oldugu hakkinda pek bir fikrim yok ancak bulacagimizdan eminim. Bizi kaldirir mi orasi? Peki biz birbirimizi kaldirabilir miyiz? Bence evet... Biz korktukca uzaklasir o siginak. Hatta kapisi oyle bir kilitlenir ki siginagin, kilidin anahtari bile yaratilmamistir henuz. O zaman hic olmayan o anahtari yapmak gerekir.

Siginak bizi bekler, biz de onu. Kapisini hep acik birakmak gerekir. Giden zaten gelir yeniden girer. Isterse biz icerideyken kapisini kapatabilir siginagin kendisi. O bilir ne yapmasi gerektigini.

Siginak diyip gecme! Onun da bir bilinci var. Senden ~ benden daha zeki, duygusal... Gun gelir biz daralinca o genisler. Biz buyunce o kuculur, her yerimizi kaplar hic bir bosluk birakmadan. Ne senindir ne de benim... Kimse sahip olamaz o siginaga. Sen ne kadar guclu olursan ol o kapinin kulpunu donduremezsin. Sen dokunursun, o seni anlar ve kendisi doner. Icerideki kapilar boyle acilir siginakta. Her kapi disari cikar sen oradan iceri girmek isterken. Tek yonu vardir kapilarin... Sen disarida siginmak istediginde iceri girebilirsin. Tek kapisi vardir her siginagin. Arkadan dolanamazsin ama, nihayetinde kazman gerekir oteki cikisi bulabilmek icin. Oradan girilmez, sadece cikilir. Tahliye kapisidir siginagin , disaridan iceriye gelen tehlikelere karsi. Daha derindeki bir siginaga seni gonderir daha cok siginmaya ihtiyac duygudunda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder